Sayfalar

8 Temmuz 2016 Cuma

Trafiksiz İstanbul Görmüş Masum Eylül



 Uzun yıllardır neredeyse her yaz Bodrum'da uzuuun uzun kalan bir insan olarak, yazın, özellikle de bayram tatillerinde insanların "İstanbul'da kimse kalmadı, yollar bomboş!" tarzında sözlerini "Hmm.. E iyi peki o zaman..." şeklinde dinler, çok da umursamazdım. 

İstanbul'da değildim ya, bana neydi!

Şimdi - tam da bugün - o insanların ne demek istediklerini çok iyi anlamış bulunuyorum. 
Bayram tatilinde İstanbul'da kaldım ama trafiği (ya da trafiksizliği) deneyimleyebilceğim yerlere çıkmamıştım pek.

Bugün ise çalışıyorum. Ve şirkete servisle değil de, bir arkadaşın arabasıyla geldik. Adeta uçtuk!  Şaka gibiydi. Çok hoştu. 
Normalde sabahları benim için yol demek, uyku demek. Gece geç yatıp az uykuyla maymun gibi kalktığımda bile "Amaan neyse serviste uyurum." diyen, hemen İBB'den trafiği kontrol edip, kırmızı çizgileri görünce, "Oh oh süper, trafik sıkışık, uzun uzun uyurum hatta" diye sevinen bir tipim. Ama bugün değil uyumak, daha ne olduğumuzu anlayamadan, - arkadaş hızlı kullanmamasına rağmen - çok ama çok kısa bir sürede İstanbul'un bir ucundan diğerine vardık.

Adamcağız "9'da yola çıkalım" dediğinde, "Ee 9'da zaten iş başlıyor, nasıl olacak?" diye düşünmüştüm, ama 9.5'ta şirketten içeri adımımı attığımda gördüm ki pek de güzel oluyormuş!

Ha bir de, 9'da iş başlıyor dedim ama 200 kişilik şirketimizin çalışanlarının  yerinde yeller esiyor an itibariyle! :) Neredeyse herrrkes kırmış bugünü. Ben part-time çalıştığım için iş düzenimin ayarının bozulmaması açısından geldim ve şirketin bu halini de gördüm ya pek tatlı oldu.

Neyse, geldiysek çalışacağız tabii ama yine de ofiste bir blog yazısı yazabilme lüksünü yakalayabildiğim için çok mutluyum. 

Bir de bu yaz çoğunlukla İstanbul'dayız ve güzel şehrimiz bize ne gibi güzellikler sunacak açıkçası çok heyecanlı ve hevesliyim.

Hep birlikte yaşayıp görelim o zaman!

7 Temmuz 2016 Perşembe

Azar Azar...



Bir şeyi tam yapacağım diye tutturduğum için hiç yapamama sendromu yaşıyorum. (Evet bu sendromu ben uydurdum.) Ama durumum tam da bu.
İşte bu nedenle blogumda yeller esiyor ne zamandır.
Çünkü başına oturup adam gibi uzun uzun yazılar yazmak istiyorum. Güzel keyifli içeriklerle karşınıza çıkmak istiyorum.
Ama son zamanlarda ne yazık ki buna hiç vaktim yok ve hal böyle olunca da burası boş kalıyor, ben uzaklaşıyorum.
Oysa sadece bir iki fotoğraf paylaşmak için ya da üç-beş laf edip kaçmak için bile ara ara uğrasam bana çok iyi gelecek biliyorum.

E hadi başlayayım o zaman. :) Bundan sonra azar azar döküleyim buraya. ;)

Bu arada tatil yapamadığım bir bayram tatilindeyim! Evet çalışmıyorum tabii ki ama uğraşmam(ız) gereken o kadar çok şey var ki evde, dışarıda vs... akşamları koltuğumuza popomuzu koyunca kocaman bir ohhh diyorum yeminle.

Bunun dışında hayatımızda birtakım keyifli değişiklikler oluyor, yakınlarımızın bildiği. Heyecanlı ve mutluyuz. (Bebek değil, bebek değil, hemen onu düşünmeyin meraklılar siziiii :))) ) 

Ama şunu diyebilirim; güzel şeyler olmakta. 


Son dönemlerde o kadar pozitif, o kadar umursamaz (duyarsız değil tabii), o kadar üzüntüleri konusunda seçici, o kadar dolu bardağa odaklı bir tip oldum ki kendime bile şaşırıyorum. Çok sinirlendiğim, bana acı veren, moralimi çok bozan bir sürü şey olmuyor değil, tabii ki oluyor. Türkiye'de yaşıyoruz sonuçta. Ama hayatımı çok seviyor, ona değer veriyor ve güzelleştirmek için elimden geleni yapıyorum. Bunun aksini yaptığım zamanlarım da çok oldu, sadece bana zarar verdiğini anlamam ise çok uzun sürmedi.
İşte bu nedenle, yanımda olan sevdiklerimin de sıcaklığı ile, güzellikler yaratıyor, büyütüyor ve geliştiriyorum, elimden geldiğince. Bazen bazı şeyler boyumu aşıyor, o zaman kabulleniyorum tabii durumları. Ama bildiğim bir şey var ki gerçekten hayata nasıl bakarsan, olaylar sana o şekilde geri dönüyor.
Tam kişisel gelişim lafları oldu değil mi? Ama öyle.
Ben bunu fark edeli beri hayatımda pek çok şey değişti. Değişmeye de devam ediyor. 
Gerçekten de kafanda neleri barındırıyorsan tam olarak o'sun ve onları yaşıyorsun. Bunu anlamak için kendine ve hayatına dışardan bir süre bakmak yetiyor.

Belki bunlarla ilgili daha detaylı yazarım sonra. Şimdi kaçmam gerekiyor, yapılacak tonla iş var.  Planladığımdan bile çok yazmışım!

Güzel tatiller, her günün bir öncekinden tatlı olduğu bir yaz dilerim. :)

(Dipnot: Bir de şu aşağıdakine bayılıyorum. Hepsini tam olarak uygulayamasam da, elimden geleni yapıyorum.;)

 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...