Sayfalar

9 Mayıs 2019 Perşembe

Her Gencin Rüyası: UZUN SÜRELİ SCHENGEN VİZESİ - 2 -


























Muhteşem 'Uzun süreli Schengen vizesi alma' taktiklerimin ikinci bölümü ile karşındayım! Bu yazıyı okumadan önce lütfen BİRİNCİ YAZIYI oku.
Vize sadakatinden, aracımın defalarca beni nasıl kurtardığından, hesapta bulunması gereken paralardan ve daha birçoğundan o yazıda bahsettim. 
...

Okuyup geldin mi?
Aferin.

Hadi şimdi kaldığımız yerden devam edelim.


... MAZERETİN OLABİLİR AMA SONRA ASABİYET YAPMA! ...

Bu vereceğim örnek bir arkadaşımızın başına geldi. Pasaportu uzun soluklu vizelerle dolu olan bu arkadaşımız, en son aldığı uzun ve multi girişli vizeyi hiç kullanmıyor. Yani, başvuru yaptığı ülkeye gidemediği gibi, vizesinin geçerlilik süresince başka bir ülkeye de giriş yapmıyor. Ve sonra ne oluyor, bir sonraki başvurusunda çıkan vize şaka gibi: 
15 gün, tek girişli! 

Yani meali: "Kardeşim sen vize istiyorsun, veriyoruz üstelik çok girişli ama hiç kullanmıyorsun, demek ki ihtiyacın yok!" 

Kabus! 
Yani nedir, sonradan küplere binmemek için, o vizeyi kul-la-na-cak-sın!

Geçen sene bir iş gezisi için İngiltere vizesine başvurdum. Ama her türlü vize masrafını, beni gönderecek olan şirket karşıladı, hem de vip başvuru ile. Bu arada İngiltere evraklarını toparlamak çok zahmetli, Schengen'i mumla aratır, o günlerde saçlarım ağarmadıysa artık biliyorum ki hiçbir zaman ağarmayacak! Neyse, sonuçta vizem çıktı, harika. Ama hoop birkaç gün sonra etkinlik, dolayısıyla da gezi iptal olmadı mı! Valla oldu. Vize cepte tamam ama uçak ve otel rezervasyonları da tabii sizlere ömür!

Oturdum düşündüm, bu vize zaten pahalı, sağolsunlar karşıladılar. Şimdi gitsem her şeyi ben karşılayacağım, gitmesem sicilim lekelenecek. Ha tabii ki iş iptal odu diye dilekçe verebilirim bir sonrakinde, sonuçta benim suçum değil. Ama yine de riske atmak istemedim ve tamam biraz da Londra için heves yapmış olabilirim. :) Velhasıl, sağ omzumdaki diyor ki b.k yeme otur, solumdaki diyor ki, hadi kalk gidelim! 
Sonucu tahmin ettiğinizden eminim. :)

Şimdi en azından aldığım vizeyi kullandığım için içim rahat. Çünkü bu adamların işi ne olur ne olmaz, hiiiç belli olmaz!


























... REZERVASYON MESELELERİ ...

Bu konuda en çok merak edilen konu şu: "Ödeme yapmadan, sadece uçak/otel  rezervasyonlarımı yapsam, vizede sorun çıkar mı?"

Öncelikle ben bu konuda bilirkişi değilim ama ülkeden ülkeye bu durumların değişebileceğini biliyorum. Mesela aracım, ödenmemiş uçak rezervasyonlarını İtalya'nın sorun etmediğini söylemişti.  Aynı şekilde konaklama için de geçerli. Ama bu iki arkadaş birbiriyle mutlaka tutarlı olacak! Yani eğer 5-10 Ağustos arasını kapsayan konaklama rezervasyonun varsa, uçak biletinin gidiş-dönüş tarihleri de 5-10 Ağustos olmak zorunda. Bir gün eksik, bir gün fazla değil, aman ha! Sen istiyorsan daha fazla kal, ama başvuruda bu tarihler birebir birbirini tutmalı! Demedi deme.

Ben şimdiye kadarki tüm vizelerime satın alınmış/ödenmiş uçuş ve konaklama belgeleriyle başvurmuştum ama bu son başvurumda uçuşum satın alınmıştı evet, ancak konaklamam iptal hakkı bulunan, parası ödenmemiş rezervasyon şeklindeydi. Ve hiçbir sorun çıkmadı.

Ha ama sen sen ol, "Ayy vizem çıktı yaşasııınn" diye eteklerini (erkekler için pantolon paçası da olur) savururken, o göstermelik yaptığın rezervasyonları da iptal etmeyi sakın unutma! 
Hatta, mümkünse iptal tarihin için  alarm falan kur, unutulması ve konaklamayacağın mekanın parasının haşırt diye kartından çekilmesi çok hoş bir manzara olmaz, emin ol. :)


... MULTI'Yİ HAKKIYLA KULLANMAK ...

Soru şu: "Multi (çok girişli) verilen vizeyi gerçekten çok girişli olarak kullanmak uzun vize almak için bir artı mı?"

Bu konuda çok rivayet dönüyor. Herkes başka bir şey söylüyor. Bunu aracıma sorduğumda bana, "En önemlisi doğru kullanmak, sen hep doğru kullanıyorsun. ." demişti. Önceki yazıda bahsettiğim sadakat meselesi yani.

Ben kendi adıma şimdiye kadar aldığım hiçbir vizeyi tek ülke girişli olarak kullanmadım. Elimden geldiğince giriş-çıkış yaptım. Bu bazen uzunca seyahatler, bazen de  bir-iki günlük hatta günübirlik geziler şeklinde oldu ama oldu sonuçta. 

Bunun uzun vize almama etkisi olmuş mudur, jelibonlarımın gözünde "Bu kızın kıyın kıyın yanaşıp  bizim ülkeye kapağı atmak gibi bir derdi yok, tamam bizi çok seviyor ama asıl gezmeyi seviyor, belli!" imajı çizmiş miyimdir bilemiyorum ama ben multinin hakkını vermeye çalışanlardanım, orası bir gerçek. Artısı var mıdır bilmiyorum ama eksisi olmayacağı kesin!

Diğer yandan cebinde bir multi vizenin olması, mesela Bodrum tatili yaparken sabahtan feribota atlayıp Yunan adasına gidip akşam dönebilmek gibi hoşluklar sağlıyor. Tabii pasaportun yanındaysa! 


... ŞAŞKINLIĞA YER YOK ...

Bu belki de en başta değinmem gereken konuydu ama sıkıntı yok, nasılsa hepsini okuyorsun değil mi canım kardeşim?:)

Şimdi eline bir kağıt-kalem alıyorsun ve bin kere şu cümleyi yazıyorsun:
"Evraklarım tam ve doğru olacak.... Evraklarım tam ve doğru olacak.... Evraklarım tam ve doğru olacak.... Evraklarım tam ve doğru olacak.... Evraklarım tam ve doğru olacak.... "

Tamam, bin kere yazmana gerek yok ama en dikkat etmen gereken konunun bu olduğunu sakın aklından çıkarma! Çünkü eğer bu konuda hata yaparsan, değil uzun vize almak, red yeme ihtimalin çok çok yüksek!
Adamlar senden ne istiyorsa eksiksiz vereceksin. Kendi kafanla mantık yürütüp, "Amaan bu belge de eksik kalsın, nolcak!" demeyeceksin, "Hesapta deli gibi param var, şu evrak olamasa da olur!" şuursuzluğuna düşmeyeceksin. Bu bir.

İkincisi, beyan ettiğin her bir bilgi kırıntısı DOĞRU olacak, tutarlı olacak. Bu Instagram'da yüz filtresiyle kendini Angelina Jolie'ye, Brad Pitt'e çevirmeye benzemez, "Hop kardeşim bir dakika, senin yazdığınla olduğun birbirini tutmuyor, yok sana vize mize!" deyiverirler.
İlk yazımda, "Şark kurnazı çok ama sen olma." demiştim, işte aynı kural burada da geçerli.

Dürüst ol, tutarlı ol.

... BULANDIRMA DENİZİ (GERİSİ MALUM..) ...

Birden fazla işin varsa ya da mesela hem çalışan hem öğrenciysen, hangisini beyan edeceksin? 
Ben ilk vize başvurumda üç ayrı kurumdan - okul ve işler - belge verebilecek durumdaydım ve "Oooh hepsini yazayım dilekçeye, bir güzel dökeyim önlerine, ensesi kalın sansınlar beni, hemen yapıştırsınlar vizemi nihohoh" şuursuzluğu içinde, "Onu da verem mi, bunu da verem mi ehihih?" diye darlamıştım aracımı. O da demişti ki bana, "Neyi beyan edersen onun eksiksiz belgelerini sunmak zorundasın. Gerek yok, elimizdekiler yeterli."
Yani aslında kadın demek istedi ki; "Nerede çokluk, orada b.kluk.."

Ancak bu konuda sakın bu yazıyı baz alıp, "Hmm.. Eylül bulandırma dediydi, şunu da koymayayım.." demeyin, çoklu işe vs.. sahipseniz mutlaka bir bilene danışın. 



... HIDIR MI? O DA KİM? ...

Bu benim başıma gelen ya da aracım tarafımdan uyarıldığım bir durum değil ama internetteki yazılarda çokça karşıma çıktığı için onlardan alıp burada satmasam olmazdı. Önemli bir husus çünkü.

Diyelim ki İtalya'ya vize başvurusunda bulunuyorsun ve orada Hıdır amcan yaşıyor. Ama bu Hıdır amca orada kaçak ya da vizesini ihlal etmiş şekilde ikamet ediyor. Sakın ola ki "Ohoo sizin ülkenizde benim akrabam yaşıyor zaten! Yani ben size yabancı değilim aslında! Onu almışsınız, beni de alırsınız artık!" triplerine girme. Adam kaçak kaçak!! 

Bu durumda anında balık hafıza moduna geç, zorlanıyorsan bin kere yaz kağıda;
"Hıdır yok... Hıdır yok... Hıdır yok... Hıdır yok... Hıdır yok... Hıdır yok... Hıdır yok..."

Çünkü girmek istediğin ülkede kaçak yaşayan tanıdık sana yol, su ve kıpkırmızı red damgası olarak geri dönecek. 
Okuduğum yazılarda bir de, "Onlar sormadıkça sakın bahsetmeyin.." yazıyor. Sorarlarsa ne diyeceğini inan bilmiyorum, bunun için de müracaat: Bir bilen!
Yani özetle, aman dikkat!

.......

Sonuncu hariç, yazdıklarımın hepsi benim tecrübelerimden ortaya döktüklerim.
Bunun yanı sıra, varsa gelecek seyahatlerin rezervasyonlarının başvuruda beyan edilmesi, uzun süreli sağlık sigortası yaptırılması, tapu, ruhsat vs.. gibi üstüne kayıtlı ne mal mülk (a.k.a.: kalın ense kağıtları;) ) varsa gösterilmesinin vize sürecini olumlu etkileyeceğini okuyorum her yerde. 
Ben bunların hiçbirini beyan etmedim başvurularımda ama iki yıllık vizemi aldım. 
Fakat sen bunları sunabiliyorsan mutlaka sun.

Bitirirken tekrar ediyorum, hiçbir şeyin garantisi, netliği, yüzde yüz şöyle olur, böyle oluru yok.
Herkes değişik tecrübeler yaşıyor ama dikkat edilmesi gereken hassas noktalar bunlar.
Bunların hepsini doğru yap, dürüst ol, elinden geleni yap ve sonrasında kendini o heyecanlı bekleyişe bırak!

Son olarak hadi benden sana bir dua:
"Allah ne muradın varsa versin, tuttuğunu altın etsin, vizeni upuzuuuun eylesin inşallah!" :)

Bir de son uyarı:
Pasaportunu kaybetme!
Mümkünse buruşturma! (Bkz: Birinci Yazı)

Ha bir de,
Hıdır'ı unutmayı unutma! ;)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...